Türkiye’nin ampute futbolundaki başarısı: “Biz 20 yılda 50 yıl geriden geldiğimiz ülkeleri geride bıraktık”

Türkiye’nin ampute futbolundaki başarısı: “Biz 20 yılda 50 yıl geriden geldiğimiz ülkeleri geride bıraktık”

Haber: Tolga Çifci – (9. Köy) 

Türkiye, ampute futbolunda kazandığı Balkan Şampiyonası, Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası zaferleriyle adını dünyaya duyurdu. Milli takım, 50 yıl arkasında kaldığı ülkelerin hepsini şimdi geride bıraktı. Türkiye Ampute Futbol Milli Takımı teknik direktörü İsmail Temiz, bu başarının nasıl geldiğini anlattı. 9.Köy Muhabiri Tolga Çifci, takım kaptanı Rahmi Özcan ve Kaleci Erdi Arslan’la da hedeflerini konuştu.

Türkiye, ampute futbolunda gösterdiği büyük başarılarla dünya spor tarihine adını kalın harflerle yazdırıyor. Türkiye Ampute Futbol Milli Takımı, uluslararası arenada elde ettiği şampiyonluklarla, dünya çapında önemli bir konum kazandı. 2022 Ampute Futbol Dünya Kupası’nda şampiyon olarak tarihi bir zafer kazanan Türkiye, 2024’te de Avrupa Şampiyonası’nda zirveye çıkarak, ampute futbolunun en güçlü ekiplerinden biri olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Bu başarılar, sadece Türk sporunun değil, engelli sporlarının da gelişimine büyük katkı sağladı. Türkiye’nin ampute futbolundaki bu başarısı, engellilikle mücadelede motivasyon kaynağı olmaya devam ediyor. Ampute Futbol Milli Takımı Teknik Direktörü İsmail Temiz, dünyada ampute futbolunda en iyi kulüpler olarak Türk kulüplerinin gösterildiğini söyledi. Temiz, “Biz 20 yılda 50 yıl geriden geldiğimiz ülkeleri geride bıraktık” ifadelerini kullandı.

Ampute futbolunun Türkiye’deki tarihsel süreci ve başarılar

Ampute Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü İsmail Temiz, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görevli bir askerken mayına basması sonucu hayatı değişti. 1999 yılında Özel Kuvvetler’de tim istihbarat uzmanı olarak görev yapan Temiz, bir operasyon sırasında mayına basarak sağ ayağını kaybetti. Protezle hayatına devam eden Temiz, rehabilitasyon sürecinde ampute futbolla tanıştı. İsmail Temiz, 2001 yılında internet üzerinden dünyada ampute futbolunun varlığını öğrenerek bu spor dalına ilgi duydu. Türkiye’de henüz bilinmeyen ampute futbolunu tanıtmak için araştırmalar yaptı ve 2005’te Türkiye, ilk Dünya Şampiyonası’na katıldı. 2007’de Antalya’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda Türkiye, üçüncülük elde ederek büyük bir başarıya imza attı.

Bugün Türkiye, ampute futbolunun zirvesinde yer alıyor. Temiz’in liderliğinde, 2022 Dünya Şampiyonası’nda tarihindeki en büyük başarısını elde etti. 2015’te Milli Takım Teknik Direktörlüğü görevine getirilen Temiz, genç oyuncuların gelişimine büyük önem vererek, 2022 şampiyonluğunda önemli rol oynadı. Temiz, ayrıca genç oyuncuları milli takıma kazandırmak için çalışmalarını sürdürüyor.

İsmail Temiz, Türkiye’nin ampute futbolundaki başarısını sürdürmek ve dünya şampiyonalarında daha üst sıralarda yer almak için hazırlıklarını sürdürüyor. 2026 Dünya Şampiyonası öncesinde hem genç yetenekleri kazandırmayı hem de milli takımın jenerasyonunu yenilemeyi planlıyor.

 

“Ampute futbolunun yayılması için engelli bireylerle iletişim ve destek eksiklikleri giderilmeli”

Ampute Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü İsmail Temiz, engelli bireylerle daha etkin bir şekilde iletişim kurmak ve onlara ulaşmak için önemli bir çağrıda bulundu. Temiz, engelli bireylere spor yapma fırsatı sunabilmek adına, devlet kurumlarıyla birlikte çalışılması gerektiğini belirtti. Ancak, engellilere ulaşmak için gerekli iletişim bilgileri ve verilerin bakanlıklar tarafından güvenlik gerekçesiyle paylaşılmadığını ifade etti. Bu sorunun aşılabilmesi için federasyonlar ve bakanlıklar arasında bir protokol oluşturulmasının önemine dikkat çekti.

İsmail Temiz, bu protokolün oluşturulması halinde, engelli bireylerin daha kolay bir şekilde ampute futbolu gibi sporlara katılabileceğini vurguladı. Temiz, “İçlerinden çok yetenekli olmasa bile, ne kadar fazla engelliyi bu süreçlere dahil edebilirsek, o kadar faydalı olur. Bu sadece spor anlamında değil, aynı zamanda rehabilitasyon ve sosyalleşme açısından da büyük bir önem taşıyor. Hem engelliler hem de toplum için faydalı bir dönüşüm olur.” ifadelerini kullandı. Temiz, sporcu verilerinin illerde bulunan kulüpler tarafından sağlandığını ve engelli bireylere bu şekilde ulaşıldığını belirtti.

Temiz, engelli bireylerden bazılarının çok yetenekli sporculara dönüşmesi durumunda, bu sporcuların milli takıma kazandırılacağını ve Türk sporuna önemli katkılar sunacağının altını çizdi.

 

“Dezavantajımı ampute futboluna başlayarak avantaja çevirmek istedim”

Ampute Futbol Milli Takımı kalecisi Erdi Arslan, ampute futboluna eski kulüp antrenörü sayesinde başladığını söyledi. Arslan, “Antrenörüm değneklerle oynanan bir futboldan bahsetti ve ‘Bize katılmak ister misin’ diye sordu. Bende denemek istedim ve böylelikle ampute futboluna başlamış oldum.” şeklinde konuştu.

Arslan, küçüklükten beri çocukluk hayalinin futbolcu olmak istediğini belirtti. Engelinden dolayı gittiği spor okulundaki antrenörün futbola devam edemeyeceği üzerine söylemleri Arslan’ı hayal kırıklığına uğratsa da Arslan bu hayalinden vazgeçmedi. Arslan sözlerine şöyle devam etti: “Hayallerimi gerçekleştirmek için bu dezavantajımı ampute futboluna başlayarak avantaja çevirmek istedim. Ampute futboluna başladıktan sonra çok sevdim ve neden milli takım seviyesine kadar yükselmeyeyim dedim. İlk başladıktan sonra bireysel çalışmalarla kendimi geliştirip daha iyi seviyeye geldim. Bunun sonucunda da ülkemi temsil etme şerefine erdim. Dünya ve Avrupa şampiyonlukları kazandım. Bu benim için çok gurur verici.”

Erdi Arslan, ampute futbolunun son yıllarda ilgi görmesinin mutluk verici olduğunu söyleyerek devletin ve milletin desteğinin bu anlamda çok önemli olduğunu dile getirdi. Diğer ülkelerle kıyasladığında Türkiye’nin ampute futbolunda çok ileride konumlandığını aktaran Arslan, Dünya ve Avrupa şampiyonluklarını korumak istediklerini ve gelecek nesile rol model olup tecrübelerini aktarmak istediğini vurguladı.

“Hedefim antrenör olarak devam etmek”

 Ampute Futbol Milli Takımı kaptanı Rahmi Özcan, ampute futboluna 2005 yılında beden eğitimi öğretmeni sayesinde başladığını söyledi. Özcan, bu spora başlama sürecini şöyle anlattı: “Salonda arkadaşlarımla oynarken beden eğitimi öğretmenim Türkiye’de engelli spor branşları olduğunu, ampute futbolunun da bu branşlardan bir tanesi olduğunu ve onlarla iletişime geçebileceğimi söyledi. Onlar sayesinde başladım ve milli takım kampına davet edildim. O gün bugündür de milli sporcuyum. Kariyerimin tamamını ampute futboluna borçluyum.”

Rahmi Özcan, kariyer anlamında bir oyuncu olarak yaşayabileceği bütün başarıları yaşadığını dile getirdi. Oyuncu olarak alabileceği kupa kalmadığını söyleyen Özcan, “Bu saatten sonra artık kariyer planlamamda bu hedeflere antrenör olarak başarılar eklemek var. İki yıldır kulübümde hem sporcu hem de antrenör olarak devam ediyorum. Başarılarımı devam ettirmek istiyorum ve asıl hedefim antrenörlükte yeni yetişecek kardeşlerimize milli formayı giydirebilmek.” ifadelerini kullandı.

5 Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir